Kutsal Yolculuk Hac - Kartpostallarla Hac Yolu

geçmişteki Rıhle-i Kebir, Sefer-i Saadet gibi isimlerle de ayrıntılı hac yolculuğunun ilk sürdürüldüğün 19. yüzyılın sonlarına kadar genellikle kervanlarla yapılmıştır. Bir dinin etrafında toplanmış farklı dilden ve ırktan yaya, at veya deve sırtında hayatlarının en büyük manevî arzusunu gerçekleştirme gayesiyle Mekke'ye doğru ilerleyen binlerin oluşturulan bu kervanlar idaresi, güvenlik ve finansmanlarıyla adeta hareket eden birer şehirdiler. Kervanlar, gelişmiş ülkelerin hükümdarı tarafından organize edilip finanse edilirlerdi. Haccın Müslümanlar için büyük bir önem arz etmesinden dolayı hem Müslümanlara hizmet ederek sevap kazanma, hem de siyasi otoritelerini sağlamlaştırma gayesiyle İslam hükümdarları ve halifeleri hac yollarına ve kervanlarına özel bir ilgi göstermişlerdir. Yollara su kaynakları ve kaleler kurmuşlar, kervanları kentsel (Çöl Arapları, Bedevîler) saldırılarına karşı askerî kuvvetlerle desteklenmiştir.

Hava ve yol koşulları, çıkış noktası gibi faktörlere bağlı olarak en az altı ay alan, dağlar, denizler, çöller aşılarak yapılan bu yolculuklar, içinde hastalık, ölümler, açlık, susuzluk, aşırı sıcak, aşırı soğuk, kentsel saldırılar gibi birçok tehlike barındırırdı. 'Geleneksel Hac' olarak piyasaya sürülen bu tarz hac zahmetli, çileli ve önemli bir bölüm yolda geçen bir ibadetti. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Batıdaki sanayi devrimiyle ortaya çıkan teknolojik gelişmelerin seyahat araçlarını da etkilemesiyle, demiryolları ve buharlı gemiler yavaş yavaş kervanlara alternatif olmaya başladı.

Üç asırdan itibaren savaşlara, afetlere ve geniş kapsamlı direnen hac, insanlığın sürekli devam eden süregelen tek dinî ritüelidir. Din içeriğinde en ufak bir değişimin yayılmasına rağmen, güncel asırda fiziki yapısında ortaya çıkan değişiklikler, 13 asrın toplamında yaşananlardan daha kapsamlı. Günümüzdeki hacıları birkaç saatlik bir uçuşla, günlük yaşam içinden bir anda kopup, mübarek şehirlerde hiçbir tarih geçmişi yokken, yoğun bir manevî havanın içinde buluveriyorlar. Yüzyıllar önce Kâbe'yi ilk görüldüğünde bir hacının ifadeleriyle ortaya çıktığı arasında en ufak bir farkla artık olmasına rağmen, yıllarca biriken me, aylar süren yolculuklar ve bir dolu çileyle elde edilen "hacı" tanımının günümüzde çok daha kolay elde edilebildiği bir gerçektir. İşte bu kitap, bütün bu olayların yaşanmasından önceki haccı kartpostallar aracılığıyla gözlerde canlandırabilmeyi sağlıyor.